Cuma, Ocak 29, 2010

Sevgililer Gününde İstediğiniz Erkeği Elde Etmenin Yolları

Sevgililer gününü yaklaşıyor. Bu özel günü sevdiğiniz kişiyle beraber geçirirken, aşağıda açıklamaya çalıştığım önemli unsurlara dikkat edilmesinde yarar var. Bu unsurların farkındaysanız geriye uygulaması kalıyor.

Giyim : Sevgililer günü gibi özel günlerde, kadınlar güzelliklerini karşı cinse göstermek için daha bir özenmelidirler. Bu yüzden de kıyafet seçimi ayrı bir önem kazanıyor. Önemli olan seksi olmak değil, karşı tarafa kendinizi beğendirmek. Yeter ki karşınızdakinin gözlerine hitap eden kıyafetleri seçin.

Bakım: Bakımsız, kendisine özen göstermeyen, bir sevgiliniz olmasını istermisiniz? Aynı şekilde erkekler de bakımlı kadınlardan hoşlanırlar. Bakım çok önemli ve her zaman dikkat edilmesi gereken bir şeydir. Hiç makyaj yapmayan biri olsanız bile arada bir yapacağınız hafif bir makyaj size ışık verecektir. İzin verin de sevgiliniz sizi bazen değişik görsün. Farklı şeyler denemek hayata renk katar.

Bakışlar : Erkekleri etkileyen önemli etkenlerin başında bir bayanın bakışları gelir. Unutulmamalıdır ki sadece çok güzel baktığı için bir kadına aşık olan erkekler vardır. Ne de olsa bakışlar çok şey söyleyebilir, tek bir bakışla bir sürü şey ifade edilebilir. Bakışlarınızı konuşturun! Sevgilinizi bakışlarınızın etkisinde bırakın.

Gülümsemek : Bakımızı yaptınız, kıyafetinizi seçtiniz ve de sevgilinizle buluşma anı geldi. Onu gördüğünüz an önemli olan şey şu anda sevgilinize vereceğiniz ilk etki. Bunu da yapmanın en önemli yolu tatlı ve sexy bir gülümseme. Tabii ki abartıya gerek yok, sürekli sırıtarak dolaşmaktan bahsetmiyorum ama neşelenmeyi bilen, esprili bir kadın her zaman çekicidir. Gülmenin seksiliğini kullanın.

İlgi : Kadınlarda olduğu kadar erkekler kendileriyle ilgilenilmesini severler. Buluştuğunuz zaman fazla abartmadan, arada bir söyleyeceğiniz güzel sözler hoşlarına gider ve sizi daha da ön plana çıkarır. Önemli olan dozunu iyi ayarlamak. Nede olsa herkesin arada bir pohpohlanmaya ihtiyaçları vardır.

En güzel sevgililer gününü geçirmeniz dileklerimle...

Perşembe, Ocak 28, 2010

14 Şubat Sevgililer Gününün Tarihçesi

Sevgiyi anlatmanın binlerce yolu o gün dile gelir. Adeta dünyanın kalbi daha hızlı atar, mum ışıklarıyla aydınlanır her taraf. Aşkın renkleri sarar dört bir yanı. İşte 14 Şubat Sevgililer Günü veya batılıların deyişiyle Aziz Valentin Günü'nün ortaya çıkış efsanesi...
Aziz Valentine'ın öyküsü III. Yüzyıl'dan gelir. O dönemde Roma tahtında İmparator II. Claudius vardı. Zalimliğiyle tanınan Claudius aşırı savaş ve askerlik tutkunuydu, her yetişmiş erkeğin muhakkak asker olmasını istiyor ve kimseye göz açtırmıyordu. Öylesine ileri gitmişti ki, askerliğe engel oluyor düşüncesiyle evlenmeyi yasakladı. Gençler şaşkındı, kimse sevdiği ile beraber olamıyor, Roma kenti sayısı gittikçe artan ve uzak ülkelerde ölen sevgililerinin ardından ağlayan kadınlar ve kızlarla dolmuştu. Kısacası aşk yasaklanmıştı. Bu sıralarda İmparator tüm Romalıların 12 tanrıya tapmalarını ve böyle davranmayanların, özellikle de Hıristiyanlarla ilişkiye girenlerin ölümle cezalandırılacaklarını emretti. Bu emre uymayanların arasında Aziz Valentinus vardı, gezerek dinsel vaazlar veriyor, İmparator'un hatalı olduğunu anlatıyordu ve bir yandan gençleri gizlice evlendirmeye devam ediyordu. Sonunda yakalandı ve hapse atıldı. Valentinus'un hapiste olduğu günlerde yaşananlar efsaneye dönüşerek günümüze kadar ulaştı: Güzel Julia Valentinus’a gider. Hapishaneyi korumakla görevli gardiyanın kızı Julia'nın gözleri doğuştan görmemektedir, gardiyan Valentinus'un anlattığı İsa ilgili öykülerin arasında körlerin gözlerinin açıldığını öğrenince, kızını gizlice Valentinus'un yanına götürür. Julia çok güzel ve zeki bir kızdır. Günlerce beraber olurlar, Valentinus ona Roma tarihini, doğanın yapısını, aritmetiği ve Tanrı'ya yönelmeyi öğretir. Julia, dünyayı Valentinus'un anlattıklarıyla görür, onun bilgeliği ile aydınlanır ve teselli bulur. Bir gün sorar; "Valentinus, Tanrı gerçekten dualarımızı duyar mı?" Aziz gülümser; "Evet, her birini." Julia; "Her sabah ve her gece ne için dua ettiğimi biliyor musun? Görebilmek için dua ediyorum, bana anlattığın şeyleri görmeyi çok istiyorum.", Valentinus; "Tanrı bizim için en iyi olanı yapar, yeter ki buna inanalım." Julia, yere diz çöker ve; "İnanmak istiyorum, bana yardım et." Beraberce duaya başlarlar. Birden hücrenin içerisi altın renkli bir ışıkla aydınlanır ve Julia haykırır; "Valentinus, görüyorum, görüyorum." Valentinus duaya devam etmesini söyler. Ertesi gün Valentinus'un ölüm emri gelir, Aziz Julia'ya son bir not yazar, Tanrı'ya hep yakın olmasını öğütler ve notun altını "Senin Valentine'ından" diye imzalar. Mektup, ertesi gün Julia'ya ulaşır, o günün tarihi 14 Şubat 270'dir. Valentinus, sonradan Papa I. Julius tarafından "Porta Valentini" adı verilen bir kemer kapısının altına gömülür (Şimdi orada yani Roma'da Praxedes Kilisesi vardır.) Julia, mezarın yanına pembe çiçekler açan bir badem ağacı diker. Günümüzde sevginin ve dostluğun simgesidir badem ağacı. Aslına bakılırsa 15 Şubat tarihi Roma tanrıçalarından Februata Juno adına yapılan kutsama töreninin günüdür; birbirleriyle ilk kez cinsel ilişkiye girecek gençlerin adlarının yazıldığı parşömenler o gün tanrıçaya sunulurdu. Papalık daha sonra yasaklanan bu geleneğin yerine, azizlerin adlarının yazılı olduğu listeleri sergilemeye başladı.15 Şubat'ta kutlanan gençlerin aşk festivalinin özgün adı ise Lupercalia dır, Kuşların çiftleşme döneminin başlangıcı kabul edilen Şubat ayı döneminde, gençler de onları örnek alarak eşleşirlerdi. Hıristiyanlığın güçlenmesinden sonra, Pagan inançları yasaklandı veya yerlerine Hıristiyan versiyonları getirilmeye başlandı. Aziz Valentine Hıristiyanlığın simgesi olan sevgi ve evlilik kuramı ile özdeşleştirildi, onun Lupercalia Festivali'nin arifesinde öldürülmüş olması güzel bir raslantıydı, böylece Roma'nın bereketlilik ve döllenme kutsamalarıyla, Hıristiyanlığın evlilik ve çoğalma ilkesi bütünleştirilmiş oldu. Günümüzdeki yorumuyla "St Valentine" yani Sevgililer Günü, Roma'daki gibi sevenlerin birbirlerine sevgilerini Valentinus'un son mesajında olduğu gibi küçük kartlar ve hediyelerle sunmaları şeklinde kutlanıyor. Aslında kökende yine birleşme, bütünleşme ve üreme güdüsü yani bereketlilik vardır. Aynı zamanda da, Tanrısal aşkla, dünyasal aşkın birleştiği yer, Julia'nın öyküsünde olduğu gibi birleştirilir.

Cuma, Ocak 22, 2010

Blazer Ceketler...

Blazer cinsi ceketler, kısa ve uzun kol boyları, renk ve çeşitleriyle, uzun zamandan beri popülaritesini korumakta ve en fazla tercih edilen ceket modelleri arasında yerini almaktadır. Özellikle iş kadınlarının vazgeçemediği bu model, çeşitliliği sayesinde her türlü kıyafetle rahatlıkla kullanılabilmektedir.

Blazer Ceket Modelleri

Blazer ceketle oluşturulabilecek örnek kombin modeli

Blazer tarzı deri ceket modelleri

Parmaksız (Yarım) Eldiven Modası

Tasarımı, envayi çeşit renk ve modelleri sayesinde piyasada rahatlıkla bulunabileceğiniz güzel bir aksesuar.Başta spor kıyafetler olmak üzere, günlük kıyafetlerle de parmaksiz eldiven modelini kullanmak mümkün.





Pazartesi, Ocak 18, 2010

80'lerin Modası Skinny Jeans'ler...

Yeniden popüler olan 80’li yılların vazgeçilmez modeli skinny jeansler, yeni tasarımlarıyla bacaklarınızı kusursuz gösterebilmek için dizayn edilmiş. Tamamen dar ve yapışık bu modelleri, gideceğiniz yere bağlı olarak; bol & dökümlü kıyafetlerin yanında, bluz, gömlek, kazak, straptez, büstiyer gibi birçok çeşit modellerle giyilebilirsiniz. Ayrıca çizme, babet, topuklu, UGG bot gibi ayakkabılarla da rahatlıkla kullanılabilirsiniz.


Cuma, Ocak 08, 2010

Hayalinizdeki Saçaklı Botu Kendiniz Yapmaya Ne Dersiniz ?

Yeni takip etmeye başladığım stil direktörü adlı sitenin sahibi olan arkadaşın, topuklu botlara saçak ekleyerek yarattığı yeni modeller çok hoşuma gitti, sizinle paylaşmak istiyorum.
Bu botları evinizde biraz zaman ayırarak siz de yapabilirsiniz.
Yandaki resimden de anlaşılacağı gibi yapmanız gerekenler çok basit.
Kullanılacak malzemeler ; 1-Makas ya da maket bıçağı, 2-Sıvı yapıştırıcı, 3-Cetvel, 4-Kullanmadığınız bir deri çanta veya benzeri materyal.
Hazırlama ; Ayakkabınızın topuk yüksekliğini ve genişliğini hesaplayarak bir deri parçası alın. Cetvel yardımı ile deri parçası üzerine düzgün ve orantılı çizgiler çizin. Makas ya da maket bıçağı ile çizdiğiniz yerleri kesin. Deri parçasınının üst tarafında 10 cm kadar düz bir parça bırakmayı unutmayın. Çünkü ayıracağınız bu kısım, botun içine yapıştırmak için gerekli olacak.

Çarşamba, Ocak 06, 2010

In & Out (2009-2010 Kış Dönemi)


2009 ve 2010 yılının in ve out modellerini ayrı ayrı incelemek yerine 'Sonbahar & Kış' ve 'İlkbahar & Yaz' şeklinde sınıflandırdım.

IN (SONBAHAR -KIŞ )

TUNİK, DERİ ELDİVEN , GÖZLÜK, SAÇAKLI ATKI

BOLERO
SATEN KIYAFETLER TUNİK, PULLU VE PAYETLİ ELBİSE
KÜRK YELEK, MONT, TAYT DERİ ELDİVEN GÖZLÜK KOMBİNİ SAÇAKLI ÇANTA UGG BOT

OUT

Yakında ekleyeceğim...

Pazartesi, Ocak 04, 2010

Son Günlerin En Önemli İhtiyacı 'Tozluk'

Yılbaşının üstünden 4 gün geçti. Soğuk havaların tamamen etkisini göstermeye başladığı bu günlerde özellikle etek giymek zorlaştı. 'İlle de etek' diyenler için kesin çözüm; ‘Tozluk’. Hem kullanımı pratik hem de piyasada birbirinden şık tozluklar mevcut.

Spor kıyafetler ve ayakkabılar başta olmak üzere, günlük kıyafetlerin ve ayakkabıların hepsinde tozluğu kullanmak mümkün.