Pazartesi, Aralık 21, 2009

2010'a sayılı günler kala...

Yeni yıla sayılı günler kaldı. Ne giyeceğinize artık karar vermenizin zamanı geldi. Piyasada o kadar çok çeşit var ki, özellikle yılbaşı gecesini dışarda geçirecek olanlar alışveriş yapmakta ister istemez kararsız kalıyor. Ne de olsa gittiğiniz yerde bir şıklık yarışı içinde bulacaksınız kendinizi. Bu yüzden doğru olan, gideceğiniz mekâna göre kıyafet seçimizi yapmanız.

Yılbaşı gecesi pırıltı, renk ve ışıltıyı yansıttığından, seçiminiz sade kıyafetten çok; taşlı, pullu veya saten kıyafetler üzerinde olmalı.

Evde yapılacak bir partiye katılmayı planlıyorsanız, şık ama rahat kıyafetler seçebilirsiniz. Mesela kot pantolon üzerine pullu, şık ve tek omuz görünecek şekilde üstü dökümlü saten tunik. Ayakkabı seçimiz stiletto cinsi (bileği iple saran veya oturan yüksek topuklu) olabilir.

Yılbaşını birbirinden şık davetlilerin katıldığı bir baloda karşılayacaklar için önerim; 'Tuvalet'. Giyeceğiniz tuvalet eğer dikkat çekiciyse, saç ve makyajınızın sade olmasında yarar var. Takı, bolero veya kürk seçimi kıyafetinizin en güzel tamamlayıcısı olacaktır.

Özel bir mekânda, gece kulübünde karşılayacaklar için birçok alternatif bulunuyor. Bu durumda gideceğiniz mekâna uygun bir elbise seçmek ise size kalıyor.

Son olarak, mağazaların yapmış olduğu indirimler ve gece için giyebileceğiniz kıyafetler hakkında bilgiler veriyorum. Zara hariç bütün mağazalarda %50 indirim söz konusu ve de bazıları % 50 nin yanında küçük hediyelerde vermekte ( Polo Garage, YKM gibi). 70-300 TL arasında gece kıyafeti, 65-250 TL arasında ayakkabı ve çanta bulmak mümkün. Benim favorim balo tarzı yerler için; Debenhams, club ve bar tarzı eğlence mekanları için; Zara, Guess, Adil Işık, Polo Garage, Koton ve Y-London, Ayakkabı için Calvin Klein - Kemal Tanca / Cevahir Alışveriş Mekezi.

Üstünüze yakışan en güzel kıyafeti bulmanız ve gecenin yıldızı olmanız dileklerimle.


Mutlu seneler...

Perşembe, Aralık 17, 2009

Kıyafet Seçimlerini Masaya Yatırıyorum (3)


Bu arkadaşımız Salaş Giyim dediğimiz tarzın tam bir örneği. Dolabında ne bulduysa modelimiz üstüne giymiş. Her tondan renk mevcut.Hatalar genelde renk seçiminlerinin yanlış kullanılmasından kaynaklanmış. Aşağıda vermiş olduğum renklerden bir kombin oluştursaydı veya çanta ve botunu doğru seçseydi başarılı olabilirdi. Şapkanın modeli güzel ancak kıyafetlerinin arasında başka siyah renk olmadığı için adeta diğer renkler arasında kaybolmuş.




Dikkati en çok çeken baskın renk; hırkasının rengi olan vişne çürüğü. Bu yüzden üzerindeki bütün kıyafetlerin renkleri bu renke göre seçilmek zorunda. Üstteki tablodan 4 adet örnek renk aldım. Hırkanın ve kotun rengi aynı kalmak koşuluyla, siyah bot ve çanta, hırkasına uygun pembe tonlarında bir body sorununu ortadan kalmış olacak.

Bunlar dışında bu arkadaşımızın hoş bir fiziği olmasına rağmen, duruşunda da bir problem var. Bu sorunu da gidermesi ve de yukarıdaki bot ve çant seçimini yapması durumunda, alımlı bir bayan olması için hiçbir problem kalmayacağını belirtmek isterim.

Kıyafet Seçimlerini Masaya Yatırıyorum (2)

Bu resimdeki modelimizi seçmemin nedeni, kıyafetlerinin model bakımından uyumu gayet güzel (ayakkabı ve çanta da dahil) ama işin içine renk girdiği zaman, botu ve gömleği arasında ki renk uyumu başarısız. Siyah renk ağırlıklı olduğu için, botlarının siyah renk olması sorunu tamamen ortadan kaldırır.
Yardımcı olması açısından, botunun ve gömleğinin renklerine uygun olan renk paletlerini veriyorum.




Botlara uygun renkler




Gömleğe uygun renkler

Çarşamba, Aralık 16, 2009

Kıyafet Seçimlerini Masaya Yatırıyorum (1)

Genel Puan : 9/10

Renk Uyumu : 10/10

Kıyafet Uyumu : 10/10

Ayakkabı & Çanta Uyumu : 10/10


Takı : Puan vermiyorum. Bu arkadaş kıyafet seçimi ile kendini o kadar iyi sunmuş ki aksesuar takmasına gerek bile kalmamış.

Makyaj : Yüzündeki makyajın abartısızlığı, gözlerin kıyafetine yönelmesini sağlıyor. Sadece rujunun üzerine bir de dudak parlatıcısı kullanmasını tavsiye edebilirim.

Bu modelimizi başarılı bir seçim yapmasından dolayı kutluyorum!!
Şimdi gelelim üzerindeki kıyafetleri farklı aksesuarlar kullanarak çeşitlemeye...

Aksesuardan başlayalım. İki ayrı tarzda aksesuar seçimi ile kıyafeti tamamlamak mümkün.
Bu kıyafet, sadece ince bir pırlanta kolye veya işaret parmağına takılacak gösterişli bir yüzükle de kullanılabilir. Diğer yandan kolye, küpe, bileklik gibi aksesuarların hepsini aynı anda takarak da zenginleştirilebilir.
Bu yüzden birinci kısımda teker teker, ikinci kısımda ise toplu halde kullanabileceğiniz aksesuarlarla ilgili resimler vereceğim.

1- 'AZ AMA ÖZ' SEÇENEĞİ (Tek başına kullanılabilecek aksesuarlar)


Küçük taşlı kolyeler




İnce Bileklik
(Su Yolu Modeli)





Kelepçe Bilezik Seti

Deri kayışlı taşlı bileklik


İşaret parmağına takılabilecek parlak taşlı renkli yüzükler



Not : Bu modelimizi yakından gördüğüm için resimde çıkmasa da, sağ elinin bilek kısmında bulunan döğmenin aksesuarı tamamlayan en güzel unsur olduğunu söyleyebilirim.


2- 'TAK TAKIŞTIR' SEÇENEĞİ (Toplu halde kullanılabilecek aksesuarlar)



Resimdeki pırlanta aksesuarların tamamı beraber kullanılabilir.

Ayrıca siyah ve kırmızının uyumu gerçekten vazgeçilmezdir. Bu yüzden, aksesuar olarak kırmızı çanta, ayakkabı ve takı kullanılması da seçimler arasında düşünülebilir. Yukarıda seçmiş olduğumuz modelimizin kıyafetine uygun çeşitli örnek aksesuarları aşağıda veriyorum.




Bu kıyafeti biraz da kırmızı tonlardaki ayakkabı ve çanta modelleri ile çeşitlendirdiğimizde ortaya mükemmel sonuçlar çıkacağından hiç kuşkunuz olmasın.


Salı, Aralık 08, 2009

Geleceğin Aynası

Bu aynaya söyleyecek söz bulamıyorum. İşte size gelecekten sihirli bir ayna...

Pazartesi, Aralık 07, 2009

Geçmişin Demodeleri Bugünün Favorileri

Herkesin bildiği gibi her yılın modası, dünyanın en ünlü modacıları tarafından Milano, Paris gibi modanın kalbinin attığı yerlerde muhteşem kutlamalarla, defilelerle yapılır ve o sezonun trendleri izleyicilere sunulur.

Bir heyecan, bir coşku, herkeste bir şıklık yarışı… Aman tanrım baş döndürücü bir kalabalık! Neyse sonuçta bu firmaların piyasaya sunduğu ürünler, renkler, aksesuarlar o senenin modası olur. Piyasada mağaza vitrinlerinde yerlerini alırlar. Çok geçmeden diğer firmalar da, dünya devlerini takip edip, piyasaya kendi ürünlerini sunarlar ve bu ürünler de yolculuklarının sonunu birinin gardırobunda tamamlarlar. Ancak modacılar her yıl favori olan kıyafetleri, ayakkabıları ve aksesuarları belirlese bile gerçek olan şey; her kadın kendisinin modacısıdır.
Yalnız kendi tarzınızı yaratırken modanın hiçbir zaman değişmeyen kurallarına dikkat etmekte yarar var (Kıyafetin bedeninizdeki duruşu, rengi vb). Yani sırf kendi tarzınızı yaratmak uğruna 80’lerin, 90’ların modasına takılıp kalmayın. Mesela geniş İspanyol paça pantolonlar, yüksek bel pileli pantolonlar, kalın vatkalı ceketler, yılan derisi ayakkabılar, çantalar gibi... Bu kıyafetler, aksesuarlar, ayakkabılar veya kemerlerin şu an için modası geçmiş olabilir. Ama elbet bir daha asla kullanılmayacak anlamına gelmiyor. Mesela şu anda moda olan 80’lerin botları, kürklü kıyafetleri kim derdi ki 15–20 yıl sonra yeniden moda olacak. Ama oldu!
Demek istediğim şudur ki mümkün oldukça özellikle kabanlarınızı, ayakkabılarınızı, takılarınızı mümkünse atmayın, uygun ortam varsa saklayın.

Perşembe, Aralık 03, 2009

Çirkin Kadın yoktur; Bakımsız Kadın vardır…..

Son yıllarda ‘Çirkin Kadın yoktur; Bakımsız Kadın vardır’ söünü ne kadar yaygın. İşin aslında doğru bir söz. Değişen dünyaya ayak uyduran her kadın, bir şekilde güzelleşebilir. İster teknolojik gelişmelere (estetik, botox gibi), ister basit bir makyajla.
Bizim kadınlarımızın en büyük şikâyeti, ‘kendime ayıracak zamanım yok!’ mantığının kafalarında yer etmesidir. Bu mantık bir süre sonra yerini aşağıdaki sorunlara bırakmaya başlar;
1- Zaman içerisinde farkına varılmasa bile oluşabilen duygusal bozukluklar, tutarsızlıklar,
2- Aşağılık kompleksinin oluşması,
3- Bakımlı kadınlara cephe alma ve kendini zamanla onlardan soyutlama,
4- Erkek arkadaşı varsa veya evliyse, ilişkisinde oluşabilecek çatlaklar (Genelde aldatmadan kaynaklanan).

Benim aklıma gelenler şimdilik bunlar ki emin olun bu yazdıklarım sadece ana başlıklar… dallanıp budaklandırsak ortaya çıkabilecek olan soruları sizinde kafanızda tasarlamanız mümkün.

Sonuçta hangi kadın beğenilmek istemez ki; Yolda yürürken bakışların üzerinde toplanmasını, yada kendinden övgü ile söz edilmesini. Nede olsa bakımlı bir kadının, ne kadar cezbedici olabileceğini bilmeyen yoktur. Bence Kadınlık demek dişilik demektir. O dişiliği her yerde kullanmak, ön planda tutmak mümkündür.
Herşey bir yana etrafta nasıl anılmak isterdiniz; bakımsız ve demode mi? yoksa hoş, güzel ve de herkesin imrenerek, özenerek baktığı bir bayan mı? Bakım demek ille de yüzlerce kıyafet arasında kaybolup, her gün yeni bir şeyler giymek ya da aşırı makyajlı olmak değildir! Sadelikle de alımlı olmak mümkündür.
Yapmanız gereken; kendinize ve gardırobunuza günde 15 dakika zaman ayırmak!!!